Sigara kullanımının en önemli faktörlerden biri olduğu akciğer kanseri, kanserle ilişkili ölümler arasında ilk sırada yer almaktadır. Ancak, erken evrede tespit edildiğinde hastalığın tedavi edilme şansı önemli ölçüde artmaktadır.
Akciğer kanseri, normal akciğer dokusundaki hücrelerin ihtiyacın ötesinde ve kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu oluşan bir kitle (tümör) meydana getirmesiyle başlar. Bu kitle önce bulunduğu ortamda büyür, ilerleyen aşamalarda ise dolaşım yoluyla çevre dokulara veya uzak organlara (karaciğer, kemikler, beyin vb.) yayılır ve hasara yol açar.
Akciğer kanseri oldukça yaygın bir kanser türüdür. Tüm kanserlerin %12-16’sından, kanserle ilişkili ölümlerin ise %17-28’inden sorumludur. Ayrıca, hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser kaynaklı ölümler arasında ilk sırada yer almaktadır.
Akciğer kanserinin ilk belirtileri arasında yer alan öksürük, genellikle başka nedenlere bağlı olduğu düşünülerek ihmal edilir. Ancak, iki haftadan uzun süren, giderek şiddetlenen ve nedeni belirlenemeyen öksürük, akciğer kanserinin en önemli göstergelerinden biridir. Ayrıca, balgamda kan görülmesi veya balgam renginin koyu kahverengiye dönüşmesi de dikkat edilmesi gereken belirtilerdendir.
Farklı nedenlerle ortaya çıkabilen göğüs ağrısı, akciğer kanserinin ana belirtileri arasındadır. Eğer göğüs ağrısı derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken artıyorsa, vakit kaybetmeden bir doktora başvurulmalıdır.
Akciğer kanseri olan hastalarda nefes darlığı ve hırıltılı solunum görülebilir. Özellikle nefes almada güçlük ve günlük aktivitelerde çabuk yorulma gibi durumlar erken tanı açısından önemlidir.
Özellikle sigara içen bireylerde, açıklanamayan iştahsızlık ve kilo kaybı varsa, bir doktora başvurulmalıdır. Ani kilo kaybı akciğer kanserinin önemli belirtileri arasındadır.
Soğuk algınlığı gibi nedenler olmaksızın gelişen ses kısıklığı ve yutma güçlüğü, akciğer kanserinin belirtileri arasında yer alabilir. Bu durumlarda doktora başvurmak ve ayrıntılı değerlendirme yaptırmak önemlidir.
Demir eksikliği anemisi, stres veya yoğun iş temposu gibi pek çok farklı nedene bağlı olabilen halsizlik, akciğer kanserinin de yaygın belirtilerinden biridir. Günlük yaşamı olumsuz etkileyen ve nefes darlığı ile birlikte görülen halsizlik vakalarında akciğer taraması ihmal edilmemelidir.
Parmak uçlarındaki yumuşak dokunun şişmesi ve yuvarlaklaşması (çomaklaşma) genellikle farklı hastalıklara bağlı olarak gelişir. Ancak, hızlı ve ağrılı şekilde ortaya çıkan çomaklaşma akciğer kanserinin bir belirtisi olabilir.
Sırt ve omuz ağrıları, özellikle masa başında çalışan bireyler tarafından kötü duruş ve uzun süreli bilgisayar kullanımı gibi nedenlere bağlanabilir. Ancak, akciğer kanseri yayılım gösterdiğinde sırt, omuz, kürek kemiği, kol ve bacak ağrıları veya beyne yayılmışsa şiddetli baş ağrıları görülebilir. Boyunda ve köprücük kemiğinin üzerindeki lenf bezlerinin büyümesi özellikle akciğer kanseri açısından önemli bir bulgudur.
Bronşit, zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonlarının sık sık tekrarlaması ve tam olarak iyileşmemesi de akciğer kanserinin belirtileri arasında yer alır. Özellikle 15 yıl boyunca günde bir paket sigara içenler veya sigarayı bırakalı 15 yıldan az olan kişilerin yılda bir kez taramadan geçmesi önerilir.
Bilimsel araştırmalar, 55-74 yaş aralığında ve uzun süre sigara içmiş bireylerde düşük doz akciğer tomografisi ile akciğer kanserinin erken teşhis edilebileceğini göstermektedir.
Erken evrede teşhis edilen akciğer kanserlerinde başarı oranı %80-90’a kadar çıkmaktadır.
Akciğer kanseri genellikle yakındaki lenf düğümlerine veya diğer organlara yayılmadan önce belirti vermediğinden, hastaların yalnızca %15’i erken dönemde teşhis edilebilmektedir.
Bugün akciğer kanseri teşhisinde kullanılan yöntemler şunlardır:
Akciğer kanseri tedavisinde en önemli faktörler kanserin türü ve evresidir.
Yüzün bir tarafında terleme kaybı, göz kapağında düşüklük ve göz bebeğinde küçülme gibi belirtiler, Horner sendromu olarak bilinen ve akciğer kanseriyle ilişkili olabilen bir durumu işaret edebilir.
Eğer bu belirtilerden bir veya birkaçı sizde mevcutsa, vakit kaybetmeden bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmalısınız. Bu belirtiler her zaman akciğer kanseri anlamına gelmese de, altta yatan neden mutlaka araştırılmalı ve gerekli tedavi uygulanmalıdır.